Piyasacılar kapitalizmin insana tanıdığı “bireysel özgürlük”leri hakkında
konuşmaya bayılırlar. Bir insanın bir sistemde seçim hakkının var olması özgür
olduğu anlamına mı gelir? Yoksa o seçim hakkı bir illüzyondan ibaret olabilir mi?
Bir sistemin bireye birey olma hakkını gerçekten verip vermediğini anlamanın
en iyi yollarından biri, o sistem altında yaşayan insanların sanat üretimine
odaklanmaktır. Kapitalizmin sanatçıya etkisine baktığımızda ise sadece
sanatçıya zarar verdiğini görmekteyiz.
Kapitalizmin ruhunda (özellikle klasik liberalizmde), “yetenek” bazlı bir
sınıf ayrımı iddiası vardır. Vasıfsız işçilerin yaptıkları işin daha az emek
gerektirmesinden dolayı emekleri daha düşük bir fiyatla satın alınır, daha vasıflı
bireyler ise daha verimli oldukları için emekleri daha pahalıya satın alınır ve bu
motivasyon ile daha da verimli olur (bir çok noktada kapitalizmi savunan Weber
gibi düşünürler bile bu mantığın işlemediğini anlatsa da).

Burada bahsedilen vasıf ve yetenek her zaman burjuvaziye verim
sağlayan yetenekler için geçerlidir. Sanatçı burjuvaya verim sağlamaz, sanat
üzerinde yapılan en büyük tartışmalardan biri “sanat için sanat-toplum için
sanat” önermesinde gördüğünüz üzere “burjuva için sanat” veya “piyasa için
sanat” diye bir seçenek yoktur. Bu sanatçının sanat yaparak hayatta kalmasına
engel olacağı için özgür düşünceyi de birey olmayı da engelleyecektir.
Kapitalizm doğası gereği bireyleri özgürleştirmez, sisteminin çarklarına
oturmasını ya da o çarklar arasında parçalanmasını sağlar. Size sunduğu
özgürlük o çarklarda nereye oturacağınızdır (tabii kapitalizmin iddiasına göre).
Kapitalist toplum, sanatı icra etmeye çalışan bireyi aşağılar. Sosyal
medyada “Modern sanata bakın ne kadar da çirkin!” diyerek toplumu sanat
üretiminden uzaklaştırmayı hedefler. Sadece ressam olarak hayatta kalmana
izin vermez, ya öğretmenlik yaparsın ya da grafik tasarımcı olup şirketlere
ruhsuz tasarımlar yaparsın. Sadece müzisyen olarak hayatta kalmana izin
vermez, ya öğretmenlik yaparsın ya da o dönemde sektörde popüler olan müzik
neyse kendinden hiçbir şey katamadan o müziği yapar para kazanırsın. Sadece
tiyatrocu olarak hayatta kalmana izin vermez, ya yaratıcı drama öğretmenliği
yaparsın ya da saçma sapan yapımlarda oynayıp itibar kaybeder ama
geçim sağlarsın.

Kapitalistler için bu endişe verici bir durum olmayabilir. Ancak bu, birey
olmanın gerçek anlamını umursamadıkları içindir. Sanat, bireyin topluma
kendini göstermesidir. Sanat, toplumdaki bireylere bir aynadır. Sanat sayesinde
insanlar birey olduklarını gerçekten kavrar. Emeğini kime satacağını seçebilmek
birey olmak için yeterli değildir.
-Çınar